Antalya Havalimanı Alanya Transfer Akdeniz’e kıyısı olan ve en çok turist çekenlerinden beldelerden
olan Alanya Antalya’nın bir ilçesidir. Uzayıp giden kumsalları, kalesi ve Damlataş
Mağarası gerçek birer doğa harikasıdır. Kuzeyde Toros Dağlarına
sırtını dayayan Alanya tarihsel geçmişine bakılırsa Osmanlı, Selçuklu, Roma ve
Bizans imparatorluklarına ev sahipliği yaptığı görülecektir. Şehirdeki önemli
sembollerden Alanya Kalesi, Kızıl Kule ve tersane Selçuklu döneminde, I.
Alaeddin Keykubad’ın idaresindeyken yapılmış ve bugüne kalmış, yine onun adının
değişime uğratılmasıyla Alaiye denilmiştir. Bugün kullanılan Alanya ismi M.
Kemal Atatürk’ün 1931 yılında yaptığı bir ziyaretten sonra o dönemde Belediye
Başkanlığı yapmış olan Hüseyin Hacıkadiroğlu’nun Atatürk’ün gemisine
Alaiyeliler adına bir telgraf çekmesiyle ortaya çıkmıştır. Telgraf gemiye
ulaştığında bir hata sonucu Alaiye yerine Alanya yazıldığı
için Atatürk’ün emriyle şehrin ismi Alanya olarak değiştirilmiş, 1933 yılında
da Resmi Gazetede yayınlanarak resmiyet kazandırılmıştır.
Ne zaman gidilir
Alanya’ya ulaşımda en tercih edilen yol zamandan da kazandıran
havayoludur. Yaz geldiğinde yerli ve yabancı turistlerin yoğun rağbet
göstermesiyle sefer sayıları artırılmaktadır. Havayoluyla ulaşımda Antalya
Havalimanı veya Alanya’ya daha yakın olan ve 2012 yılında faaliyete geçmiş
olan Alanya Gazipaşa Havalimanı tercih
edilmektedir. Gazipaşa Havalimanı Alanya’nın merkezine sadece 40 km
uzaklıktadır. Uçaktan inenler Alanya merkezine doğru yolculuklarına Transfer
CLK hizmeti ile devam edebilirler.
Alanya’ya karayoluyla, Fethiye veya Bodrum limanlarından
kiralanabilecek özel yatlarla da ulaşılabilmektedir. Otobüsle yolculuğa çıkmak
isteyenler resmi tatillerde veya bayram tatillerinde aşırı yoğunluk
olabileceğinden biletlerini önceden almalıdır.
Alanya’ya gidenler, görmeleri gereken yerlerin listesinde ilk
başa Alanya Kalesini almalıdır. Alaeddin Keykubat zamanında yapılmış olan kale
Alanya’nın sembolüdür. Surlarının uzunluğu 6,5 km olan kalede yazıtlı kapılar,
140 burç, 83 kule ve bazıları günümüzde hala kullanılabilen 400 sarnıç
bulunmakta, bu yönüyle limandaki kale bir açık hava müzesi konumundadır.
Kaleye yine Alaeddin Keykubat zamanında eklenen sekizgen bir
plana sahip olan Kızıl Kule ’ye sağlamlık
kazandırmak içim harcının içine yumurta akı ilave edilmiştir. Kırmızı rengini
yüzeye sürülmüş olan yumurta sarısından alan kuleden etrafa bakıldığında Alanya
nefis manzarasıyla gözler önüne serilmektedir. Çapı 29 metre, yüksekliği 33
metre olan kule 5 katlıdır ve 84 basamakla çıkılır. Ortasında sarnıç bulunan
kule yıllar boyu tersane ve limanı saldırılara karşı korumuş, 1979’da
genel ziyarete açık hale getirilmiştir. Günümüzde 1. Katı Etnografya Müzesi
olarak kullanılmaktadır.
Alanya müzesi geçmiş medeniyetlerin izini modern çağla
buluşturan ve gezilmesi gereken değerli mekanlar arasındadır. Etkileyici bir
yapıya sahip olan Damlataş Mağarası ve önünde serili mavi bayraklı Damlataş
Plajı da ziyaretçilerin mutlaka uğramak istediği yerlerdendir. Plaj, ayaklar
altındaki incecik, altın rengi kumları, son derece temiz, akvaryumu andıran
suyu ile büyüleyicidir. Buradan güneşin batışını izlemek büyük bir keyiftir.
Kleopatra Plajı ( Marmaris’teki Sedir Adası’ndaki Kleopatra
plajı ile karıştırılmamalıdır), Portakal, İncekum, Keykubat
(Begonvil Plajı) gibi birbirinden temiz ve cezbeden kumsallara sahip olan diğer
plajlarda da yazın ve tatilin keyfi doyasıya çıkarılabilir.
Dim Çayı, Dim Mağarası,
Fosforlu Mağara, Sapadere Kanyonu Alanya’da bulunan doğa harikalarındandır.
Alara Kalesi de tarihi değerlerden bir tanesidir. Vakti yeterli olanlar
tersaneyi, tophaneyi, darphaneyi, Süleymaniye Camiini, Hıdırellez Kilisesini,
Şarapsa Hanını, Alara Kalesini ve hanını, Kargıhan’ı da gezi planlarına dahil
edebilirler. Tatil beldesi olarak Alanya’yı seçenler burada oldukları sürece
tarihiyle, doyulmaz manzarasıyla, plajları ve doğasıyla zamanın nasıl geçtiğini
anlamayacaktır.